Anne Ben Muhafazakar Oldum

Üç çeşit sermaye var: İlki beşeri sermaye. Kişinin bilgi, beceri kazanmak için yaptığı eğitim harcamaları. İkincisi fiziki sermaye. Cebinizdeki para, sahibi olduğunuz ev, kolunuzdaki bilezik. Üçüncüsü de sosyal sermaye. Judson Hanifan 1917’de kullanmış bu terimi ilk kez. Popülerleşmesi James Coleman ile oluyor. Tanımını da John Field’dan alalım: “Gerçekte veya uygulanmada karşılıklı tanışıklık ve tanımaya dayalı olarak az ya da çok kurumsallaşmış, uzun ömürlü iletişim ağına sahip olması nedeniyle, bir bireyin veya bir grubun haklı olarak hissesine düşen kaynakların bir toplamı”(1). Yani kolunuzdaki saatten, kiminle sevgili olduğunuza; üzerinizdeki kıyafetten, nasıl bir bıyık bıraktığınıza kadar pek çok şey bu sermayenin ürünleri. İddia şu: “Kişiler arasında örgütlenme ve birbirlerine duydukları güven ile o toplumun zenginliği arasında pozitif bir korelasyon vardır“(2).… Yazının Devamını Oku